İDARENİN KAMULAŞTIRMA KARARI VE SÜRECİ

Ana Sayfa İDARENİN KAMULAŞTIRMA KARARI VE SÜRECİ

KAMULAŞTIRMA

İdarenin, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamı veya bir kısmına el atması, kamulaştırma olarak adlandırılmaktadır. İdareye bu yetkinin verilmesinin temel sebebi, yapmakla yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin bulunmasıdır.

1982 Anayasası md.46 [Değişik: 3.10.2011]: Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m.3: İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler.

            Buna göre, kamulaştırma işleminin temel özellikleri şunlardır:

Ø  Kamu yararının gerektirdiği hallerde söz konusu olur.

Ø  Bedeli nakden ve peşin olarak yahut bazı hallerde eşit taksitlerle ödenmelidir.

Ø  Devlet veya kamu tüzel kişileri kamulaştırma yapma yetkisine sahiptir.

Ø  Taşınmaz malın, tamamı veya bir kısmı kamulaştırılabilir.

 

1.      Yasal Dayanak

Kamulaştırma, ilk defa 1924 Anayasasındaki 1937 değişikliği ile anayasal statü kazanmış olup kamulaştırmanın dayanağını Anayasa ve buna dayanılarak 4.11.1983 tarihinde kabul edilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu oluşturmaktadır. Yine, kamulaştırma ile ilgili hüküm bulunan diğer kanunlar da şunlardır:

-          Orman Kanunu

-          İmar Kanunu

-          Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu

-          Maden Kanunu

-          Petrol Kanunu

-          Turizm ve Teşvik Kanunu

-          Yeraltı Suları Hakkında Kanun

-          Gecekondu Kanunu

-          Arsa Ofisi Kanunu

-          Tarım Reformu Kanunu

 

2.      Kamulaştırma Türleri

a.      Kısmen Kamulaştırma

Devlet veya kamu tüzel kişisi, kural olarak, taşınmazın yalnızca kendi işine yarayacak kadar kısmını kamulaştırır. Ancak bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan geriye kalan kısım yararlanmaya elverişli bir durumda değilse -kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde- mal sahibinin kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren en geç 30 gün içinde yazılı başvurusu üzerine geriye kalan bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur.

b.      Trampa Yolu ile Kamulaştırma

İdarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan özel taşınmaz mallarından, kamulaştırma bedelini kısmen veya tamamen karşılayacak kadarının, mal sahibinin kabul etmesi koşuluyla kamulaştırma bedeli yerine verilmesidir. Kamulaştırma bedeli yerine verilecek taşınmaz malın değeri, idarenin ihale komisyonunca, yoksa bu amaçla kuracağı bir komisyonca tespit edilir. Ancak idarenin vereceği taşınmaz malın değeri, kamulaştırma bedelinin %120’sini aşamaz. Taşınmaz mal bedelleri arasındaki fark taraflarca nakit olarak karşılanır.

c.       Acele Kamulaştırma

Acele kamulaştırma yoluna gidilebilecek haller şunlardır:

Ø  3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak haller,

Ø  Özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlar.

Bu çerçevedeki taşınmaz malların kamulaştırılması,

-          2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri çerçevesinde,

-          Kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere,

-          İlgili idarenin istemiyle,

-          7 gün içinde taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin mahkemece seçilecek bilirkişilerce değerinin tespitiyle belirlenmesi,

-          İdare adına tescili ve idare tarafından mal sahibi adına belirtilen bankaya yatırılması usulü çerçevesinde gerçekleşir.

Ø  2012 tarih ve 6306 sayılı Afer Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, üzerinde bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden 30 gün içinde en az 2/3 çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması halinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ veya İdare (Belediye veya İl Özel İdaresi) tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir.

 

d.      Özel Kişiler Lehine Kamulaştırma

Kamulaştırma devlet tarafından yapılırken kamulaştırma bedeli özel kişi tarafından ödenerek mülkiyetin özel kişiye geçtiği kamulaştırma biçimidir. Şartı, yasal dayanağının ve kamu yararı amacının bulunmasıdır. Bu bağlamda, özel kişilerin, imtiyaz yoluyla bir kamu hizmetini sunuyor olsa dahi bizzat kamulaştırma yapma yetkisi bulunmadığının altını çizmemiz gerekmektedir.

İl özel idaresi, belediye ve köy idarelerinin gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri lehine yaptığı tüm kamulaştırmalar valinin onaylamasına tabidir.

Lehine kamulaştırmanın yapılabildiği özel hukuk tüzel kişilerinden bazıları şunlardır:

-          Maden arama ruhsatına sahip olanlar,

-          Kamu hizmeti imtiyazcıları,

-          Petrol arama ruhsatı sahipleri,

-          Yap-İşlet-Devret Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’da öngörülen yatırım ve hizmetleri üstlenmiş kişiler,

-          Karayolları Genel Müdürlüğü Dışındaki Kuruluşların Erişme Kontrollü Karayolu (otoyol) Yapımı, Bkımı ve İşletilmesi Hakkında Kanun uyarınca görevlendirilmiş şirketler.

Kamu yararına çalışan dernekler lehine ise kamulaştırma yapılamadığına dikkat edilmelidir.  

KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİN UNSURLARI

1.      Yetki

Kamulaştırma yetkisi, devlet ve kamu tüzel kişilerinindir. Bu bağlamda, kendi görev alanları içerisinde, devlet üniversiteleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, hizmetsel yerinden yönetim kuruluşları kamulaştırma yapabilir. Bu hususta dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

-          3.4.2013 tarih ve 6456 sayılı Yasa ile vakıf üniversitelerinin kamulaştırma yetkisine son verilmiştir.

-          Kamu tüzel kişilikleri bulunduğu halde, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının kamulaştırma yetkisi olmadığına ilişkin Danıştay kararları bulunmaktadır. (Danıştay 6. Dairesi, 13.4.1982 tarih ve E.1980/3168, K.1982/914 sayılı karar.) Ancak 2004 tarih ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 17.maddesi gereği, TOBB kapsamındaki meslek odalarının kamulaştırma yetkisi bulunmaktadır.

 

2.      Sebep ve Amaç

Kamulaştırma işleminin temel amacı kamu yararı iken sebebi her türlü kamu yararı amacıyla yürütülen kamu hizmetinin görülmesidir.

3.      Konu

Özel mülkiyette bulunan taşınmazın bir kısmının veya tamamının mülkiyetinin idareye geçirilmesidir.

4.      Şekil

a.      Yeterli Ödeneğin Temin Edilmesi

b.      Kamu Yararı Kararının Alınması

Kamu yararı kararı verebilecek merciiler 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 5. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kamu yararı kararı alabilecek mercilerden bazıları şunlardır:

-          Köy yararına kamulaştırmada: Köy İhtiyar Kurulu

-          Belediye yararına kamulaştırmada: Belediye Encümeni

-          İl özel idaresi yararına kamulaştırmada: İl Daimi Encümeni

-          Devlet yararına kamulaştırmada: İl İdare Kurulu

-          Birden çok il sınırları içindeki Devlet yararına kamulaştırmalarda: Cumhurbaşkanı

Verilen kamu yararı kararının -Cumhurbaşkanı veya bakanlıklar tarafından verilen kamu yararı kararları dışında- ayrıca onaylanması gerekmektedir. Kamu yararı kararını onaylayabilecek merciiler, Kamulaştırma Kanunu’nun 6. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, onay merciilerinden bazıları şunlardır:

-          Köy ihtiyar kurulları ve belediye encümenleri kararları, ilçelerde kaymakamın, il merkezlerinde valinin,

-          İlçe idare kurulları, il daimi encümenleri ve il idare kurulları kararları valinin onayına tabidir.

Ayrıca, onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlandığını gösteren bir karar alınır.

c.       Kamulaştırılacak Olan Taşınmazın Belirlenmesi

d.      Kamulaştırma Kararının Alınması

Kamulaştırma kararı, soyut olarak alınan kamu yararı kararının somut halini teşkil ettiğinden kamu yararı kararını almaya yetkili olanlar kamulaştırma kararını da almaya yetkilidir. Kamulaştırma kararının alınmasının ardından idare, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine tapu siciline şerh verilmesi gerektiğini bildirir. Bu bildirimin ardından tapu idaresi, söz konusu taşınmaz malın mülkiyet yahut başka bir ayni hakkında meydana gelecek değişiklikleri kamulaştırmayı yapan idareye bildirmek yükümlülüğü altına girer.

İdare tarafından 6 ay içinde kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde tapu sicilindeki şerh tapu idaresince re’sen silinir.

e.       Satın Alma Usulü

İdare, kamulaştırma kararının alınmasının ardından taşınmaz malın tahmini bedelini tespit etmek üzere kendi bünyesi içerisinden en az 3 kişiden oluşan bir veya birden fazla kıymet takdiri komisyonunu ve tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlerini yürütmek amacıyla yine kendi bünyesi içerisinden ve en az 3 kişiden oluşan bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirir.

-          İdare, kıymet takdiri komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin taşınmazı devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir.

-          Bildirimden itibaren 15 gün içinde malik veya yetkili temsilcisi, pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurabilir.

-          Başvurulması durumunda komisyonca belirlenen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır. Tespit edilen tahmini değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması durumunda buna ilişkin bir tutanak düzenlenerek –ki bu tutanak anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini içermelidir- malik veya yetkili temsilcisi ile komisyon üyeleri tarafından imzalanır.

-          Tutanağın tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün içinde tutanakta belirtilen bedel idare tarafından ödemeye hazır hale getirilerek tapuda idare adına ferağ vermesi istenilir ve ferağ verilmesi halinde kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir. Bu durumda da satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davası açılamaz.

 

f.        Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve Taşınmaz Malın İdare Adına Tescili

Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare 30 gün içinde taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedeli ile bu bedelin peşin veya taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesini ister. Bunun üzerine Yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç 30 gün sonrası için duruşma günü belirleyip dava dilekçesi ve idare tarafından verilen belgelerin birer örneğini ekleyerek taşınmaz malın malikine yazılı olarak tebliğ eder. Tebligat adresi bulunamayanlara da ilan yoluyla tebligat yapılır. İşte Asliye Hukuk Mahkemesince malike yapılan bu bildirimle birlikte malikin taşınmaz üzerindeki devir ve ferağ gibi hukuki tasarruf hakları ortadan kalkar ve bildirimden itibaren 30 gün içinde taşınmazın bulunduğu yer idari mahkemesine kamulaştırma işlemine karşı iptal davası açma süresi başlar.

Duruşmada hakim öncelikle taraflara bedelde anlaşmayı teklif edecektir.

-          Tarafların bedelde anlaşması durumunda bu bedel kamulaştırma bedeli olarak kabul edilerek gerekli işlemler gerçekleştirilir.

-          Tarafların bedelde anlaşamaması halinde ise hakim en geç 10 gün sonrası için keşif, en geç 30 gün sonrası için de duruşma günü verir ve kanunen öngörülen bilirkişiler marifetiyle, tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde keşif yapar. Bilirkişilerce taşınmaz malın değerini belirten bir rapor hazırlanır ve 15 gün içinde mahkemeye sunulur, bu rapor duruşma günü beklenmeksizin taraflara tebliğ edilip itirazları alınır. Tarafların yine bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hakim tarafından 15 gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hakim hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder.

Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktar, peşin ve nakit olarak veya taksitlendirme yapılmış ise yine ilk taksidin peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememişse ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere kanuna göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye 15 gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.

Önemle belirtmek gerekir ki, kural peşin ödeme iken istisna taksitlendirme ile ödemedir. Anayasa ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda öngörülen taksitle ödemeye tabi kamulaştırmalar şunlardır:

1-      Tarım reformunun uygulanması,

2-      Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projelerinin gerçekleştirilmesi,

3-      İskan projelerinin gerçekleştirilmesi,

4-      Yeni ormanların yetiştirilmesi,

5-      Kıyıların korunması ve

6-      Turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedelleri taksitle ödenir.

Ayrıca, taksitlendirmeye tabi bu tür kamulaştırmalarda, bir gerçek veya özel hukuk tüzel kişisine ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl Genel Bütçe Kanununda gösterilen miktarı, nakden ve peşin olarak ödenir. Bu miktar, kamulaştırma bedelinin altıda birinden az olamaz. Bu miktarın üstünde olan kamulaştırma bedelleri, peşin ödeme miktarından az olmamak ve en fazla 5 yıl içinde kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz haddiyle birlikte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır. Taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ailt olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Dördüncü Yargı Paketi çerçevesinde 11.4.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun ile bu hususla ilgili getirilen yenilik ile, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın 4 ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletileceğidir.

g.      Kamulaştırılan Taşınmazın İdare Adına Tescili

Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya taksitlendirme yapılmış ise yine ilk taksidin peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememişse ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere kanuna göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi durumunda mahkemece taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir. Mülkiyetin idareye geçmesi, mahkemece verilen tescil kararı ile olur ve tescil karar tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim yapmak veya mevcut inşaatta esaslı değişiklikler meydana getirmek gibi kullanma hakları kalkar. Bundan sonra yapılanların değeri dikkate alınmaz.

Kamulaştırma işlemine karşı hak sahipleri tarafından süresi içerisinde idari yargıda iptal davası açılması ve bu davada yürütmenin durdurulması kararının verilmesi halinde mahkemece, idari yargıda açılan dava bekletici mesele olarak kabul edilerek işbu davanın sonucuna göre işlem yapılır.

KAMULAŞTIRMADAN VAZGEÇME

            İdarenin kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırmadan tek taraflı olarak vazgeçme yetkisi bulunmaktadır. Ancak dava sırasında vazgeçme durumunda, dava giderleri ile harç, harcanan emek ve işin önemi gözetilerek mahkemece maktuen takdir olunacak avukatlık ücreti idareye yükletilir. Kamulaştırmadan vazgeçme kararı, kamulaştırma kararı veren ve bu kararı onaylayan yetkili mercii tarafından verilebilir. Bu vazgeçmenin kısmen veya tamamen olması mümkündür.

            Kamulaştırmanın kesinleşmesinin ardından, taşınmaz malın kamulaştırılması amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumunun kalmaması halinde bu durum idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları,

-          İade işlemini kabul edebilir. Bu durumda, iade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra 1 yıl içerisinde gerçekleşmesi hali hariç olmak üzere, kamulaştırma bedelinin alındığı günden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 3 ay içerisinde bedel ödenmelidir.

-          Malı geri almayı kabul etmeyebilir. Bu durumda Kamulaştırma Kanunu’nun 23.maddesine göre de geri alma hakları düşer.

İşbu hükümler kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz. Yine, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka bir idare istekli olduğu takdirde bu hüküm uygulanmayıp Kamulaştırma Kanunu’nun 30. Maddesi “Bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye devri” hükümleri uygulanır. Ancak bunun için, taşınmaz mala istekli olan idarenin amacının kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacı olması gereklidir.

MAL SAHİBİNİN GERİ ALMA HAKKI

            Mal sahibinin geri alma hakkının şartları şunlardır:

1)      Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl içinde, kamulaştırmayı yapan veya anlaşma yoluyla devir yahut tahsis yapılan idarece, kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmamış olmalı veya

2)      Kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılmış olmalıdır.

Bu durumda mal sahibi veya mirasçıları, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. Ancak bu hak doğmasından itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde kullanılmalıdır.

Yukarıda belirtilen 1 ve 5 yıllık süreler geçtikten sonra kamulaştırılan taşınmaz malda hakları bulunduğu iddiasıyla eski malikleri veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir sebeple hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz ve dava açılamaz.

Özel kanunlarda bu maddenin uygulanmayacağına ilişkin hükümler saklıdır. Ayrıca Kamulaştırma Kanununun taksitlendirmeye ilişkin düzenleme yaptığı hallerde yapılacak kamulaştırmalarda bu madde hükmü uygulanamaz.

HASAR, DOĞACAK HAK VE BORÇLAR

            Kamulaştırılmasından vazgeçilen veya geri alınan taşınmaz mal üzerindeki bina, sabit tesisler ve ekili dikili şeyler yıkılmış, sökülmüş veya harap olmuş ise, taşınmaz malın geri alınmasında mal sahibi veya mirasçısı, kamulaştırma tarihindeki değerine göre farkının, ödeyeceği kamulaştırma bedelinden düşülmesini isteyebilir. Bütün bunların uygulamasından doğacak hukuki uyuşmazlıklar adli yargıda –asliye hukuk mahkemesince- çözümlenir.

KAMU KURUMLARI VE TÜZEL KİŞİLERİ ARASINDA TAŞINMAZ MAL DEVRİ

Kamu tüzelkişilerinin ve kurumların sahip oldukları taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakları diğer bir kamu tüzelkişisi veya kurumu tarafından kamulaştırılamaz. Bu nedenle taşınmaz mala, kaynak veya irtifak hakkına ihtiyacı olan idare, yukarıda anlatılan satın alma usulü hükümleri uyarınca bedeli tespit eder ve bu bedel esas alınarak ödeyeceği bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvurur. Mal sahibi idare, devire muvafakat etmez veya 60 gün içinde cevap vermezse anlaşmazlık, alıcı idarenin başvurusu üzerine Danıştay’ın 1. İdari Dairesince incelenerek 2 ay içinde kesin karara bağlanır.

            Taraflar bedelde anlaşamadıkları takdirde alıcı idare, devirde anlaşma tarihinden veya Danıştay kararının tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde, yukarıda anlatılan kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescil usulüne uygun olarak yetkili asliye hukuk mahkemesine başvurarak kamulaştırma bedelinin tespitini ister.

            Mahkemece, Kamulaştırma Kanununda öngörüen usule göre kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak mal sahibi idareye verilmek üzere belirleyeceği bir bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için alıcı idareye 15 günlük süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın alıcı idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin mal sahibi idareye ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.

            Bu suretle devralınan taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir kamusal amaçla kullanılamaz. Aksi takdirde devreden idare taşınmaz malı geri alabilir, bu husus tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilir.

 

YARGI YOLU

            Kamulaştırılan malın maliki,

-          Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal,

-          Maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilir.

            Her iki dava için de süre, kamulaştırma kararının tebliği, kendilerine tebliğ yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere mahkemece yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gündür. Yine           idare de kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği günden itibaren 30 gün içinde maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilir. Yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. İdari yargıda açılan davalar öncelikli görülür.

            Kamulaştırmada bedele karşı itiraz davaları ise adli yargı mercilerinde açılabilir.

            Kamulaştırılan taşınmaz üzerinde el birliği veya paylı mülkiyet olması durumunda, paydaşların tek başına dava hakları bulunmaktadır. Bu bağlamda, açılan davaların sonuçları dava açmayanları etkilemeyecektir.

            Usulüne uygun olarak kamulaştırma kararı alınmadan idare tarafından taşınmazına el konulan malik, yerel asliye hukuk mahkemesine başvurarak,

-          Taşınmazın bedelinin kendisine ödenmesini veya

-          El konulmanın tespitini yahut müdahalenin engellenmesini ya da

-          El konulan mal hakkında kamulaştırma kararı alınmasını talep edebilir.

İRTİFAK HAKKININ KURULMASI

            Amaç için yeterli olması durumunda, taşınmaz malın mülkiyetinin idareye geçirilmesi yerine taşınmaz malın belirli kesimi, yüksekliği, derinliği veya kaynak üzerinde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir.

            Maliklerin mülkiyet hakkının kullanımının engellenmemesi, can ve mal güvenliği bakımından gerekli önlemlerin alınması kaydıyla, kamu yararına dayalı olarak taşınmazların üzerinde teleferik ve benzeri ulaşım hatları ile her türlü köprü, taşınmazların altında metro ve benzeri raylı taşıma sistemleri ile tünel yapılabilir. Yapılan yatırım nedeniyle taşınmaz  maliklerinden değer artış bedeli alınamaz.

 

Stj. Av. Ecem KARGIN 

 

 

Kaynak: Ahmet Nohutçu-İdare Hukuku